ForumUçurum
HZ.Mevlana.... Uyeolf11

Join the forum, it's quick and easy

ForumUçurum
HZ.Mevlana.... Uyeolf11
ForumUçurum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

sadasdasdsa
En son konular
» SPSS 12 Türkçe Yama indir
HZ.Mevlana.... EmptyPaz Kas. 30, 2014 8:00 pm tarafından kose13

» LOST 1.Sezon Bölümleri Türkçe Dublaj İndir | Tamamlandı | + Link Değişririldi Kullanıma Hazır
HZ.Mevlana.... EmptyPtsi Ekim 01, 2012 11:15 pm tarafından rezbul

» VirtualDub TÜRKÇE YAMA
HZ.Mevlana.... EmptyPtsi Nis. 09, 2012 9:51 pm tarafından jixman

» İstanbul Attack Salla Salla iNDİR + Alternatif Link
HZ.Mevlana.... EmptyÇarş. Mart 14, 2012 9:31 pm tarafından myrtle1903

» AutoCAD 2009 TR yama | Serial / CRACK 32bit & 64 bit
HZ.Mevlana.... EmptyPtsi Kas. 22, 2010 6:27 pm tarafından bartrobel80

» Photospace | İndir | Yükle | Tek Link | Çok Kullanışlı | Rapid
HZ.Mevlana.... EmptyPaz Ocak 10, 2010 3:23 pm tarafından aksesgüzeli

» Lost! Tüm SezonLar (1-2-3-4-5) Tüm BölümLer! Altyazı! DVDRIP
HZ.Mevlana.... EmptyÇarş. Kas. 18, 2009 8:16 pm tarafından alperen01

» Bilgisatar donanımınızı gösteren bir program RAM nızın kaç mb olduğu ekran kartınız kaçlık olduğu ve diğer tüm donanımlarınızı gösterir
HZ.Mevlana.... EmptyC.tesi Ekim 31, 2009 9:04 am tarafından DaRkLoRd

» Bbutsa Yanayım Yanayım şarkısı
HZ.Mevlana.... EmptyC.tesi Ekim 31, 2009 8:55 am tarafından DaRkLoRd

» Rafet EL Roman Seni seviyorum şarkısı
HZ.Mevlana.... EmptyC.tesi Ekim 31, 2009 8:54 am tarafından DaRkLoRd

Kimler hatta?
Toplam 5 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 5 Misafir

Yok

[ Bütün listeye bak ]


Sitede bugüne kadar en çok 51 kişi C.tesi Haz. 15, 2013 2:10 pm tarihinde online oldu.

HZ.Mevlana....

Aşağa gitmek

HZ.Mevlana.... Empty HZ.Mevlana....

Mesaj tarafından ..:::DaRkLoRd:::.. Paz Şub. 15, 2009 11:20 am

Takdir haktır ama, kulun çalışması da hak! (6/403 v.d.)

(...) İnsanın elde
ettiği şey, kârsa çalışıp çabalamasından ileri gelmiştir, zararsa
çalışmamasından...

Yoksa Âdem (a.s.),
"Rabbimiz, biz nefsimize zulmettik" der miydi?

"Bu suç, bahtımdan.
Kader böyleymiş; ihtiyatın, tedbirin ne faydası var?" derdi

İblis gibi hani... O
da "Beni sen azdırdın." Hem kadehimizi kırıyor, hem de bizi dövüyorsun
demişti ya!

Halbuki takdir haktır;
ama, kulun çalışması da hak! Kendine gel de koca şeytan gibi kör olma!

Yiğidim, kadere az
bahane bul. Nasıl oluyor da suçunu başkalarına yüklüyorsun?

Zeyd kan döksün,
cezasını Amr çeksin... Amr şarap içsin, Ahmed'e had vurulsun... Böyle
şey olur mu?

Kendi etrafında dolan,
kendi suçunu gör; hareketi güneşten bil, gölgeden bilme!

Bir bey bile yanlış
ceza vermiyor; can gözü açık o bey, düşmanı tanıyor.

Bal şerbetini sen
içiyorsun da sıtma başkasını mı tutuyor? Gündüz sen çalışıyorsun da
ücretini akşam başkası mı alıyor?

Hangi işte çalıştın da
faydasını, zararını görmedin? Ne ektin de sonunda onu biçmedin?

Canından, teninden
doğan işin, çocuğun gibi gelir, senin eteğini tutar.

Yaptığın işe gayb
âleminde bir sûret verirler. Hırsızlık için darağacı kurmazlar mı hani?

Arpa ektin mi arpadan
başka bir şey bitmez. Borcu sen aldın. Borç veren, senden başka kimden
rehin ister ki?

Suçu kendinde bul,
tohumu sen ektin. Allah'ın cezalandırmasıyla, adaletiyle uzlaş!

Zahmetin sebebi,
kötülük etmektir. Kötülüğü yaptığın işlerde gör; "talihimden" deme.
..:::DaRkLoRd:::..
..:::DaRkLoRd:::..
Admin
Admin


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

HZ.Mevlana.... Empty Geri: HZ.Mevlana....

Mesaj tarafından ..:::DaRkLoRd:::.. Paz Şub. 15, 2009 11:21 am

insandaki dört kuşa benzeyen huylar (5/30 v.d.)

İnsan için, iç sıkıcı
dört şey vardır; bu dört şey, aklın çarmıhı kesilmiştir.

Ey idrâki güneşe
benzeyen! Sen vaktin Halîl'isin; şu yol kesen dört kuşu öldür!

Çünkü bunların her
biri, karga gibi akıllıların akıl gözlerini oyar, çıkarır.

Bedene ait dört huy,
Halîl Peygamber'in kuşlarına benzer. Onları kesmek, cana yol açar.

Ey Halîl, iyiden,
kötüden kurtulmak için kes onların başlarını da ayaklar setten
kurtulsun!

Küll sensin, hepsi de
senin cüzlerindir. Çöz ayaklarını! Onların ayakları, senin ayakların
demektir.

Âlem, senin yüzünden
can yurdu kesilir; bir atlı, yüzlerce orduya arka olur.

Çünkü şu beden, dört
huyun durağıdır; o huyların adları, dört fitneci kuştur.

Halkın ebedî olarak
diriliğini istersen, bu dört şom ve kötü kuşun başlarını kes.

Sonra da onları bir
başka çeşit dirilt de artık onlardan bir zarar gelmesin.

O yol kesen mânevi
dört kuş, halkın gönlünü yurt edinmiştir.

Değil mi ki bütün
doğru gönüllerin beyisin, bu zamanda Allah'ın halifesi sensin.

Bu dört diri kuşun,
kes başlarını da ebedî olmayan halkı ebedîleştir.

O kuşlar kaz, tavus,
karga ve horozdur. Bunların insanlardaki örneği de dört huydur.

Kaz hırstır; tavus
makam (sevgisi); karga, uzun yaşama isteği; horoz ise şehvet...

Hırs kazı, kuru olsun,
yaş olsun, ne bulursa yere gömer.

Bir an bile kursağı
durmaz, Allah buyruğundan yalnız "Yiyin" hükmünü duymuştur.

Yağmacı gibi evi
kazar, çabuk çabuk dağarcığını doldurup durur.

İyi kötü ne bulursa
dağarcığına tıkar; inci tanelerini de oraya atar, nohut tanelerini de.

(Tavus) adı sanı
duyulsun diye cilvelenir durur.

Bütün çabası, halkı
hayır yönünden olsun, şer yönünden olsun, bir çeşit avlamak, kendisiyle
meşgul etmektir; ama sonucunu, faydasını o da bilmez, haberi bile
yoktur.

Kara karganın gaak
gaak diye bağırışı sürekli bedeniyle yaşamayı dilemesidir.

O, tek ve temiz olan
Allah'tan, İblis gibi kıyamete dek yaşamayı ister.

Horoz ise şehvete
düşkündür; şehvete pek tapar; o zehirli, kötü şarapla sarhoştur.
..:::DaRkLoRd:::..
..:::DaRkLoRd:::..
Admin
Admin


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

HZ.Mevlana.... Empty Geri: HZ.Mevlana....

Mesaj tarafından ..:::DaRkLoRd:::.. Paz Şub. 15, 2009 11:22 am

Bahtı yâver ve tâlihi
kutlu olan kişi bilir ki akıl ve zekâ taslamak İblis'tendir, aşk ise
Âdem'den!

Akıl ve zekâ, denizde
yüzgeçliğe benzer. Bunlardan azı kurtulur; (çoğunun) sonu ise boğulup
gitmektir.

Yüzgeçliği bırak,
büyüklenmekten vazgeç... Bu ırmak değil, dere değil, denizdir deniz!

Hem de öyle
sığınılacak yeri olmayan uçsuz bucaksız bir deniz ki yedi denizi bir
saman çöpü gibi kapıverir!

Aşka gelince; o seçkin
erler için gemiye benzer. Gemiye binen kişinin bir âfete uğraması
nâdirdir, çoğu zaman kurtulur.

Aklı, zekâyı sat da
hayranlığı satın al. Akıl ve zekâ, zandır; hayranlıksa bakış, görüş!

Aklı, Mustafa'nın
önünde kurban et. "Hasbiyallâh" de, yani "Allah bana yeter!"

Kenan gibi gemiden baş
çekme. Ona da keskin zekâsı bu gururu vermiş, (kendisini) aldatmıştı.

"Ben, büyük bir dağın
üstüne çıkar kurtulurum, neden Nûh'a minnet edeyim?" dedi.

A akılsız, nasıl olur
da onun minnetini çekmezsin? Allah bile ondan râzı olmakta!

Nasıl olur canımız,
ona minnettar olmaz! Allah bile onun şükrünü, minnetini makbul saymış!

Keşke o yüzme
öğrenmeseydi de Nûh'un minnetine katlanıp, gemiye girmeyi arzu etseydi.

Keşke çocuklar gibi
hile bilmez olsaydı da onlar gibi anasına sarılsaydı!

Yahut da nakil bilgisi
az olsaydı da gönlü, bir velîden vahiy bilgisini kapsaydı?

Böyle bir nur varken
kitabı önüne açarsan, vahiyle huzûra eren can seni azarlar!

Zamanın kutbunun
sözüne karşı naklî ilim, bil ki su varken teyemmüm etmeye benzer!

Kendini aptal yerine
koy, ona uy da yürü... Ancak bu kurtuluşu aptallıkla bulabilirsin!

Babam! Bunun için
insanların padişahı "Cennetliklerin çoğu aptallardır" dedi.

Akıl ve zekâ, sana
kibir ve gurur verir. Aptal ol da gönlün doğru kalsın!

Aptallık dediğim,
halka iki kat maskara olan adamın ahmaklığı değildir. Bu aptallık, O'na
hayran olan adamın aptallığıdır!

Kendilerini unutup
Yusuf'un yüzünü görenler, o güzelliğe dalıp kalanlar, bu yüzden ellerini
doğrayanlar yok mu? İşte onlar aptaldır!

Aklı, dost aşkında
kurban et. Zaten akıllar, sevgili ne yandaysa, o yandadır.

Akıllılar, akıllarını
o tarafa göndermişlerdir; yalnız sevilmeyen ahmak, bu tarafta kalmıştır!

Şu baştan, hayretle
aklın gitti mi başındaki her saç, bir baş, bir akıl kesilir!

O tarafta akla, beyne
düşünce zahmeti yoktur. Çünkü orada her ova, her bahçe akıl ve beyin
bitirir!

Bu ovadan geçer, o
taraftaki ovaya varırsan nükteler duyarsın. Oradaki bağlara, bahçelere
gelirsen hurma fidanın sulanır, yeşerir!

Bu yoldaki köşkü,
sayvanı, şöhreti, şanı terket. Kılavuzun hareket etmedikçe hareket etme!

Başsız hareket eden,
kuyruk olur. Böyle adamın hareketi, akrebin hareketine benzer!
..:::DaRkLoRd:::..
..:::DaRkLoRd:::..
Admin
Admin


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

HZ.Mevlana.... Empty Geri: HZ.Mevlana....

Mesaj tarafından ..:::DaRkLoRd:::.. Paz Şub. 15, 2009 11:22 am

Hintliler halka
göstermek üzere bir fil getirip karanlık bir ahıra koydular.

Hayvanı görmek için o
kapkaranlık yere bir hayli adam toplandı.

Fakat ahır o kadar
karanlıktı ki gözle görmenin imkânı yoktu. O, göz gözü görmeyecek kadar
karanlık yerde, file ellerini sürmeğe başladılar.

Birisi eline hortumunu
geçirdi, "Fil bir oluğa benziyor" dedi.

Başka birinin eline
kulağı geçti, "Fil bir yelpazeye benziyor" dedi.

Bir başkasının eline
ayağı geçmişti, dedi ki: "Fil bir direğe benziyor."

Bir başkası da sırtını
ellemişti, "Fil bir taht gibidir" dedi.

Herkes, neresi eline
geldiyse, nasıl sandıysa fili ona göre anlatmaya koyuldu.

Onların sözleri,
görüşleri yüzünden birbirine aykırı oldu. Birisi dal dedi, öbürü elif.

(Fakat) herkesin
elinde bir mum olsaydı sözlerindeki ayrılık olmazdı.

Duygu gözü, ancak ele
avuca benzer; avuç bütün fili birden kavrayamaz ki!

Denizi gören göz
başka, köpüğü gören göz başka... Köpüğü bırak de denizin gözüyle bak
sen!

Köpükler, gece gündüz
denizden meydana gelir, onları deniz harekete geçirir. Fakat ne
şaşılacak şey ki sen köpüğü görüyorsun da denizi görmüyorsun!..

Biz, gemilere
benziyoruz. Apaydın denizin içindeyiz de gözlerimiz görmüyor,
birbirimize çarpıp duruyoruz.

Ey ten gemisine
binmiş, uykuya dalmış adam! Denizi gördün ama, asıl denize bak!

Denizin de bir denizi
var; onu sürüp durur. Ruhun da bir ruhu var, onu istediği tarafa çeker
çevirir.
..:::DaRkLoRd:::..
..:::DaRkLoRd:::..
Admin
Admin


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

HZ.Mevlana.... Empty Geri: HZ.Mevlana....

Mesaj tarafından ..:::DaRkLoRd:::.. Paz Şub. 15, 2009 11:22 am

Dinle, bu ney nasıl
şikayet ediyor? Ayrılıkları nasıl anlatıyor?

(Diyor ki) beni
kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan kadın-erkek (herkes) ağlayıp
inledi.

Ayrılıktan parça parça
olmuş (bir) kalp isterim ki özlem derdini ona açıklayayım.

Aslından uzak düşen
kişi, yine kavuşma zamanını arar.

Ben her toplulukta
inledim; kötü hallilerle de arkadaş oldum, iyi hallilerle de.

Herkes kendi zannınca
bana dost oldu, (ama) kimse içimdeki sırları aramadı.

Benim sırrım
feryâdımdan uzak değildir, fakat (her) gözde ve kulakta o nur yoktur.

Beden ruhtan, ruh da
bedenden gizli değildir; lâkin kimsenin, ruhu görmesine izin yoktur.

Bu neyin sesi ateştir,
hava değil; kimde bu ateş yoksa, yok olsun!

Neye düşen aşk
ateşidir, şaraba düşen aşk coşkunluğudur.

Ney, dostundan
ayrılanın arkadaşıdır; onun perdeleri bizim perdelerimizi yırtmıştır.

Ney gibi hem zehir,
hem panzehir olanı kim gördü? Ney gibi hem özlem çeken, hem sırları
paylaşanı kim gördü?

Ney kan dolu bir
yoldan bahsediyor; Mecnun'un aşk hikâyelerini anlatıyor.

Bu aklın mahremi,
akılsızdan başkası değildir; dilin müşterisi ancak kulaktır.

Üzüntü içerisinde
günlerimizi farkedemez olduk; günlerimiz yanmalarla eş oldu.

Günler geçerse geçsin,
korkumuz yok! Ey temizlikte eşi olmayan, sen kal (yeter)!

Balıktan başka herkes
suya kandı; nasibi olmayanın da nasibi gecikti.

Ham kişi olgun
kimsenin halinden hiç anlamaz; öyleyse sözü kısa kesmek gerekir,
vesselâm!
..:::DaRkLoRd:::..
..:::DaRkLoRd:::..
Admin
Admin


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz