ForumUçurum
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han Uyeolf11

Join the forum, it's quick and easy

ForumUçurum
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han Uyeolf11
ForumUçurum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

sadasdasdsa
En son konular
» SPSS 12 Türkçe Yama indir
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han EmptyPaz Kas. 30, 2014 8:00 pm tarafından kose13

» LOST 1.Sezon Bölümleri Türkçe Dublaj İndir | Tamamlandı | + Link Değişririldi Kullanıma Hazır
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han EmptyPtsi Ekim 01, 2012 11:15 pm tarafından rezbul

» VirtualDub TÜRKÇE YAMA
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han EmptyPtsi Nis. 09, 2012 9:51 pm tarafından jixman

» İstanbul Attack Salla Salla iNDİR + Alternatif Link
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han EmptyÇarş. Mart 14, 2012 9:31 pm tarafından myrtle1903

» AutoCAD 2009 TR yama | Serial / CRACK 32bit & 64 bit
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han EmptyPtsi Kas. 22, 2010 6:27 pm tarafından bartrobel80

» Photospace | İndir | Yükle | Tek Link | Çok Kullanışlı | Rapid
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han EmptyPaz Ocak 10, 2010 3:23 pm tarafından aksesgüzeli

» Lost! Tüm SezonLar (1-2-3-4-5) Tüm BölümLer! Altyazı! DVDRIP
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han EmptyÇarş. Kas. 18, 2009 8:16 pm tarafından alperen01

» Bilgisatar donanımınızı gösteren bir program RAM nızın kaç mb olduğu ekran kartınız kaçlık olduğu ve diğer tüm donanımlarınızı gösterir
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han EmptyC.tesi Ekim 31, 2009 9:04 am tarafından DaRkLoRd

» Bbutsa Yanayım Yanayım şarkısı
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han EmptyC.tesi Ekim 31, 2009 8:55 am tarafından DaRkLoRd

» Rafet EL Roman Seni seviyorum şarkısı
10 - Kanunî Sultân Süleyman Han EmptyC.tesi Ekim 31, 2009 8:54 am tarafından DaRkLoRd

Kimler hatta?
Toplam 1 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 1 Misafir

Yok

[ Bütün listeye bak ]


Sitede bugüne kadar en çok 51 kişi C.tesi Haz. 15, 2013 2:10 pm tarihinde online oldu.

10 - Kanunî Sultân Süleyman Han

Aşağa gitmek

10 - Kanunî Sultân Süleyman Han Empty 10 - Kanunî Sultân Süleyman Han

Mesaj tarafından ..:::DaRkLoRd:::.. C.tesi Şub. 21, 2009 4:47 pm

Babası: Yavuz Sultan Selim
Annesi: Hafsa (Hafize) Hatun
Doğum Tarihi: 1495
Tahta Çıkışı : 30 Eylül 1520
Ölümü: 6/7 Eylül 1566

Kanunî Sultân Süleyman devrine şarkıyâtçı Ortalon’un söylediği şu sözlerle başlamak istiyoruz: “Sultân Süleyman’ın eserleri bir sıraya konulsa en alt katta muhârebeleri onun üstünde bıraktığı âbideler ve en üstte ise kurmuş olduğu ilmî ve hukukî müesseseler gelir”.

Yukarıda zikredilen özelliğinden dolayı Osmanlı tarihinde Kanunî; sadece Osmanlı Padişahlarının değil dünyada görülen hükümdârların en muhteşemlerinden biri olması haysiyetiyle Batı âleminde Le Manifigue (Muhteşem) ve Grand (Büyük); şâirlik mahlası olarak Muhibbî; 13 tane büyük gazâya fiilen iştirâk etmiş olması hasebiyle Gâzî ve diğer Osmanlı Padişahlarına dendiği gibi bazan da Süleyman Şah denen Kânunî Sultân Süleyman bir rivâyete göre 900/1494 yılında Hafsa Sultân’dan Trabzon’da dünyaya gelmiştir. 926/1520 yılında ve 26 yaşında Osmanlı tahtına geçen Kanunî 974/1566 tarihine kadar yani 46 sene Padişahlık yapmıştır.

Kanuni Sultân Süleyman evvela başına gâile çıkarmak isteyen babası zamanında Şam Beylerbeyisi olan ve iktidâr değişikliğinden istifâde ederek Melik Eşref ünvânıyla hükümdârlığını ilan eden Canberdi Gazâli’yi 1521’de idam ettirdi. Bu gâileyi bertaraf eden Kanunî daha sonra meşhur seferlerinden 1. Sefer-i Hümâyûn’unu Belgrâd üzerine yaptı. 1. Macar seferi veya Engürüs seferi de denen bu sefer neticesinde sırasıyla Böğürdelen (Şabaç) Zemun ve Salankamin kaleleri fethedilmiş ve nihâyet daha sonraları Dâr’ül-Cihâd adını alan Belgrâd 927/1521’de feth olunmuştur. Bu arada Yemen’de fitnelere yol açan İskender adlı şahıs kendi adamları tarafından öldürülerek 927/1521 tarihinden itibaren bu beldelerde de Osmanlı Sultânı adına hutbe okunmaya başlanmıştır.

2. Sefer-i hümâyûnunu asırlarca haçlı ordularına karakolluk yapan Rodos ve adalar üzerine düzenlemiş ve 929/1522 yılının sonlarına doğru Bodrum Tahtalı ve Aydos kaleleriyle birlikte İstanköy Sömbeki ve Rodos adaları Osmanlı ülkesine katılmıştır. Hıristiyanlığın İslâm âlemine karşı bir kalesi sayılan Rodos’un zabtı Avrupa’da büyük bir hayret ve teessür uyandırmıştır. Osmanlı orduları adaları fetihle meşgul iken Anadolu’da problemler çıkaran ve Yavuz tarafından Zülkadriye Eyâleti beylerbeyliğine getirilen Şehsuvaroğlu Ali Bey fitnesi de Ferhad Paşa kumandasında gönderilen ordu ile 929/1522’de bertaraf olunmuştur. Bu arada Mısır’da çıkan cüz’î isyanlar da aynı yıl bastırılmış; vefat eden Hayır Bey’in yerine evvela Mustafa Paşa ve sonra da ikinci vezir Ahmed Paşa getirilmiş ve memlekette huzur ve âsâyiş sağlanmıştır. 930/1523 yılında Şah İsmail’in Sultânı tebrik için elçi gönderdiğini ve aynı yıl kendisinin vefatı üzerine oğlu Tahmasb’ın yerine şah olduğunu da kaydetmek isteriz.

3. Sefer-i hümâyûn 2. Engürüs (Macaristan) veya Mohaç seferi olarak da bilinir. Belgrat’ın alınmasından sonra Müslüman Türk akınlarına ma’rûz kalan Macaristan Hırvatistan Transilvanya ve Dalmaçya bu seferle önemli ölçüde Osmanlı topraklarına katılmıştır. 932/1526 tarihinde Tuna nehri üzerinde bulunan Petro Varadin (Petervardin) kalesini fetheden Osmanlı orduları daha sonra da sırasıyla Sirem muhitindeki kaleleri İyluk ve beraberindeki on küsur kaleyi ve nihayet Drava nehri kenarındaki Ösek (Eszek) kalesini zaptetmişlerdir. Kazanılan Mohaç zaferinden sonra 932/1526 yılının Eylül’ünde Macaristan’ın başşehri olan Budin fethedilmiş ve bunu Segedin Budin’in tam karşısında yer alan Peşte ve benzeri çevre şehirlerin fetihleri takip eylemiştir. İstanbul’a Macaristan fâtihi ünvanıyla dönen Kanuni bu seferiyle Orta Avrupa’da dengeyi değiştirmiş ve artık Osmanlı Devleti’nin sınırları Avusturya ve Çekoslovakya’ya dayanmıştır.

Ferdinand’ın tekrar Almanlardan destek alarak Budin’e yürümesi üzerine 4. Sefer-i Hümâyûn’unu da Macaristan’a düzenleyen Kanuni 936/1529 tarihinde Budin’i yeniden Osmanlı hâkimiyetine aldı ve yol üzerindeki Estergon’u ele geçirdikten sonra Ferdinand’ın gizlendiği Viyana’ya doğru yürüdü. Netice alınamayan I. Viyana Muhâsarası Alman ve Macarları tekrar ümitlendirdi.

5. Sefer-i hümâyûnunu yeniden ümitlenen Alman Şarlken ve Macar Ferdinand üzerine yapmayı planlayan Kanunî 938/1532 tarihinde başladığı bu seferinde evvela Siklos (Şikloş) Kanije ve nihâyet Viyana yolunu Osmanlı ordularına açan Güns kaleleri başta olmak üzere on beşten fazla kaleyi fethetmeyi başarmıştır. Meydandan kaçan Şarlken ve kardeşi Ferdinand’a ağır nâmeler gönderen Kanunî Budin’i geri aldığı gibi Papoçe Şopron eski başkentlerden Gradcaş Pojega Zacisne Nemçe ve Podgrad kalelerini aldıktan sonra 939/1532 senesi Kasımında Almanlarla sulh yaparak İstanbul’a dönmüştür.
6. Sefer-i hümâyûn Irakeyn seferi veya İran seferi diye de meşhurdur. Şarlken’den sonra Kanunî’nin ikinci büyük rakibi olan Şah Tahmasb Bitlis hâkimini kendisine tâbi olması için zorluyor ve Osmanlı Devleti’nin başına doğuda gâileler açıyordu. Osmanlı Devleti’ni Olama Hân ve Safevi devletini ise Bitlis Hâkimi Şeref Hân tutuyordu. 940/1533 yılında sefer Vezir-i A‘zam İbrahim Paşa komutasında başladı ve yol esnasında Adilcevaz Erciş Van ve Ahlat alındıktan sonra 941/1534 yılında Tebriz’e girildi. Daha sonra aynı yılın Eylül’ünde Padişah da sefere katıldı ve Karahan Derbendi geçildikten sonra Hemedan ve Kasr-ı Şirin yoluyla Bağdat’a ulaşıldı. 941/1534 Aralık ayında Bağdad direnmeden teslim oldu. Kerkük ve Hille gibi Irak beldeleri Osmanlı ülkesine katıldığı gibi Güney Irak Kuveyt Lahsâ Katîf Necd Katar ve Bahreyn bölgeleri de Osmanlı Devleti’ne itâat edince bütün bunlar Basra Eyâleti adı altında Osmanlı’ya bağlandı (24.7.1538). Bu arada Barbaros Hayreddin Paşa aynı yıl Tunus’u fethederek Osmanlı Devleti’ne bağlamıştı.

7. Sefer-i hümâyûnda Venediklilerin üzerine gidilmiş Korfu ve Otranto hücuma ma’rûz kalmışsa da Venediklilerin sulh talebi ve Fransa Kralının da arzusu üzerine 1537 yılında İstanbul’a dönüldü. Bu arada Doğu Hırvatistan’da Osiyek yakınlarındaki Vertizo’ya sokulan düşman askerleri yok edildi.

8. Sefer-i hümâyûn Kara Boğdan yani Moldavya üzerine yapıldı. 1538 yılında Kanuni Moldavya üzerine yürürken denizlerde Hadım Süleyman Paşa Süveyş’ten hareket ederek Yemen ve Aden’i almış ve Hindistan’daki Diu Kalesini kuşatmıştı. Yine aynı yıl Osmanlı Devleti’ne Batı Cezayir’i kazandıran Barbaros Hayreddin Paşa Batılı donanmalara karşı kazandığı Preveze deniz zaferi ile Akdeniz’i bir Osmanlı Gölü haline getirmişti. Kara Boğdan seferi de her ne kadar sulh ile neticelendi ise de hem Moldavya bölgesinde ve hem Tuna boyunda Osmanlı sınırları durmadan genişliyordu.

9. Sefer-i hümâyûn 1541’de yapılan Budin Seferi’dir. Macaristan’da Osmanlıların himâyesindeki Kral Yanoş Zapolya’nın ölümüyle (1540) Avusturyalı Ferdinand’ın buraları işgal etmek istemesi ve hatta Budin ve Peşte’yi kuşatması Kanunî’yi tekrar bu bölgelere getirdi. 1541 tarihli bu seferle artık Macaristan’ı Budin Eyâleti’nin bir parçası haline getirdi.

Kısa bir süre sonra Ferdinand Almanların desteği ile yine Budin ve Peşte’yi kuşattıysa da Kanunî Sultân Süleyman 10. sefer-i hümâyûnu ile hem Ferdinand’ı ve hem de kendisini destekleyen Almanları 1543 tarihinde geri çekilmeye ve Osmanlı Devleti’nden sulh andlaşması istemeye mecbur etti. Bu sefer neticesinde Macaristan’ın dinî merkezi olan Estergon İstolni-Belgrad ile beraber iki mühim sancak merkezi olarak Budin’e bağlandı. Peç ve Şikloş geri alındı. Yapılan andlaşmayı bütün Avrupa devletleri kabul etmek durumunda kalırken Kanunî tartışmasız “Cihân Padişahı“ ünvanını bu gazâ ile kazandı. İmparator sıfatı sadece Muhteşem Süleyman için kullanılabilecekti.

Muhteşem Süleyman 11. sefer-i hümâyûnunu Osmanlı Devleti’ni arkadan vurmayı âdet haline getiren İran’a yaptı. Buna 2. İran Seferi de denir. 1548-1549 yıllarında gerçekleştirilen bu sefer ile Tebriz geri alındı. 1553-1555 yılları arasında da 3. İran seferini ve genelde ise 12. Sefer-i hümâyûnunu yaptı. Buna Nahcivan Seferi de denmektedir. 1554 Temmuz’unda Revan’a gelen Padişah oradan Nahcivan’a giderek burayı feth eyledi. Kuzey Azerbaycan üzerinden Güney Azerbaycan’a geçince Şah sulh istedi ve ortalarda görünmeyince de Amasya’ya çekildi. 1555 yılında Amasya’da imzalanan andlaşma ile Gürcistan paylaşıldı ve Irak’da eski sınırlar muhâfaza edildi.

Şehzâde Mustafa ve Şehzâde Bâyezid meseleleriyle yıpranan haşmetli Padişah son büyük seferini 1566 yılında Zigetvar’a düzenledi ve burada kuşatma sırasında 72 yaşında iken çadırında vefât etti.
Yavuz döneminde 6.5 milyon km2 olan Osmanlı Devleti’nin toprakları Kanunî devrinin sonunda en yüksek seviyesine olmasa da 15 milyon km2ye yükseldi. Osmanlı Devleti’nin sınırları içine Avrupa’da -bugünkü siyasi sınırlarla- Eszak hariç Macaristan Erdel (Romanya’da) Banat (Romanya ve Yugoslavya’da) Belgrad ve Voyvodana Hırvatistan ve Slovenya ve daha nice yerler; Asya’da Rodos ve on iki ada Arabistan Batı Gürcistan Doğu Anadolu’nun geriye kalan kısmı himâye bölgeleri olarak Yemen Kuveyt Bahreyn Hadramut Katar ve daha nice yerler; Afrika’dan Eritre Cibuti Somali Habeşistan’ın önemli bölgeleri Libya Tunus Çad ve Büyük Sahra’nın bazı kısımları dâhil olmuştu. Kısaca “Bir sultân-ı azîm’üş-şan idi ki her hıttada hutbesi yürür ve bin bir kal’ada nevbeti vurulurdu.”.

Netice olarak Kanunî Sultân Süleyman devri hem devletin sınırlarının genişlemesi yani siyâsi ve coğrafi açıdan ve hem de ilim kültür hukuk ve maliye gibi konular açısından Osmanlı Devleti’nin zirvelere yükseldiği bir dönemin kısa adıdır.

Kanunî Sultân Süleyman hem büyük bir asker hem kudretli bir idareci ve hem de eşine ender rastlanır bir devlet teşkilâtçısı idi. Bu dehâsını Fâtih zamanında hazırlanan teşkilât kanunlarını geliştirerek ve kısmen de değiştirerek gösterdi. Denilebilir ki Osmanlı Devleti’nin siyâsî kültürel sosyal iktisâdî adlî ve kısaca her çeşit yapılanması Kanunî devrinde zirvesine yükseldiği gibi devletin merkezî ve taşra teşkilâtı da bu dönemde zirveye yükselmiştir. Bunu hazırlattığı kanunnâmelerde görmek mümkündür.

Kanuni devrinin zirveye yükselmesinde katkısı bulunan Sadrazamlar arasında Pîrî Mehmed Paşa Lütfi Paşa ve Sokullu Mehmed Paşa’yı; Şeyhülislâmlar arasında Zenbilli Ali Efendi Kemal Paşa-zâde Çivi-zâde ve özellikle de Ebüssuud Efendi’yi; diğer devlet adamları arasında Barbaros Hayreddin Paşa Koca Nişancı Celâl-zâde Mustafa Seydi Bey ve Ca’fer Ağa’yı; ilim ve maneviyât erbâbı arasında ise Nakşibendi Tarikatının reislerinden Hâce Mahmûd Bedahşî Şeyh Bâli Efendi Hâce Derviş Mehmed Efendi Molla Abdüllatif Efendi ve Kadi-zâde Acem Efendi’yi zikredebiliriz. Ancak büyük zatlar bunlardan ibaret değildir.



ZEVCELERİ: 1- Hürrem Haseki Sultân; Kanunî’nin nikâhına aldığı ve aslen Ukran bir Ortodoks râhibin kızı yahut Fransız veya İtalyan olduğu hususunda iddialar bulunan câriyedir. Şehzâde Mehmed ve Selim II’nin annesi. 2- Mahidevran Kadın; Abdullah kızı ve Şehzâde Mustafa’nın annesi. 3- Gülfem Hâtun; Câriyelerden ve Şehzâde Murad’ın annesi. 4- Abdullah kızı ve Şehzâde Mahmûd’un annesi.

ÇOCUKLARI: 1-Şehzâde Sultân Mahmûd Hân. 2-Şehzâde Sultân Mustafa Hân. 3-Şehzâde Murad. 4-Şehzâde Sultân Mehmed Hân. 5-Şehzâde Abdullah. 6- Mihrimah Sultân. 7-Şehzâde Sultân Selim Hân II. 8-Şehzâde Sultân Bâyezid Hân. 9- Fatma Sultân. 10- Râziye Sultân. 11-Şehzâde Sultân Cihangir. 12-Şehzâde Orhan .



Kaynak: Osmanlı Araştırmalar Vakfı
..:::DaRkLoRd:::..
..:::DaRkLoRd:::..
Admin
Admin


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz